Fırat ve Dicle nehirlerinde 92 endemik balık türü bulunuyor. Ancak bu türlerin 7’si Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Listesi’nde yer alıyor.
Doç. Dr. Cüneyt Kaya, bölgedeki balık türlerinin neslinin tükenmesine neden olan başlıca faktörleri şöyle sıraladı:
İklim değişikliği: “Dünyanın neredeyse her su kaynağından nasibini aldı ve son yıllardaki saha çalışmalarımızda Dicle ve Fırat nehirlerinde ciddi sıkıntılar gördük. Su kaynaklarımız azalıyor.”
Aşırı su tüketimi: “Bölgede ciddi şekilde vahşi sulama devam ediyor, suların seviyeleri ani olarak düşüyor ve balık yumurtaları su seviyesinin üzerinde kalıp kuruyarak işlevsiz hale gelebiliyor.”
Kirlilik: “Nehirlerin, kanalizasyon atıkları, zirai gübreler ve yoğun plastik kullanımı gibi çok önemli sorunlarıyla karşı karşıya.”
İstilacı türler: “Dicle ve Fırat’ta endemik türlerin neslinin tükenmesine neden olan en büyük tehditlerden biri istilacı türler.”
Doç. Dr. Kaya, balık türlerinin korunması için şu önerilerde bulundu:
Vahşi sulama azaltılmalı: “Damla sulamaya geçilmesi gerekiyor.”
Eğitim ve farkındalık artırılmalı: “Özellikle öğretmenler, bölgedeki kanaat önderleri ve imamların ekosistemin önemi ve maruz kaldığı tehditler konusunda eğitilmesi ve bunları kitlelere aktarılması gerekiyor.”
Doç. Dr. Ülgen Aytan ise Dicle Nehri’nde yaşayan “Alburnus sellal” balığında 2007’den 2021’e kadar mikroplastik incelemesi yaptıklarını bildirdi.
Aytan, “Alburnus sellal balık türüne ait 536 bireyi inceledik ve yüzde 57’sinde mikroplastiklere rastladık. İncelediğimiz balıklarda en sık rastladığımız mikroplastikler yüzde 96 oranında fiberlerden oluşuyor” dedi.
Aytan, mikroplastiklerin balıklarda üreme, büyüme ve davranış bozukluklarına neden olabileceğini belirterek, bu sorunun azaltılması için plastik kullanımının azaltılması, plastiklerin doğru şekilde bertaraf edilmesi ve eğitim yoluyla farkındalık artırılmasını istedi. (AA)